10 Nisan 2011 Pazar

AHMEDÎ

[Amasya ? 1334? - Amasya 1412-3]

Asıl adı İbrahim, lâkabı Taceddin; babasının adı Hızır'dır. Kaynaklar onun Germiyanlı veya Sivaslı olduğu yolunda iki ayrı bilgi aktarırlar. Ancak son yıllarda onun Amasyalı olabileceğine dair ciddî ipuçları tespit edilmiştir. Bir ara medrese eğitimi için Mısır'a giderek Şeyh Ekmeleddin'in öğrencisi olduğu, dönüşünde Aydınoğlu Isa Bey'e bağlanarak oğlu için ders kitabı olmak üzere Mîzânü'l-edeb ve Mi'yârü'l-edeb adında Arap sarf ve nahvine dair Farsça iki kaside hazırladığı bilinmektedir. Onun Osmanlı sarayına ne zaman bağlandığı tespit edilememekle birlikte, Emir Süleyman'a intisabının Aydın ilinin bu şehzadeye verilmesiyle başladığı ve onun şiirler sunduğu şahsın daha önce sanıldığı gibi Germiyanoğlu Süleyman değil babası tarafından Aydın'a gönderilen Emir Süleyman olduğu, son yıllarda ileri sürülen ve üzerinde çalışılması gereken bir görüştür, önce Edirne'deki sefahat dolu yıllarında ve daha sonra da Bursa'da, Emir Süleyman'ın ölümüne kadar (1410) onun yanında kaldı ve İskendernâme'nin "Mevlid" kısmını h. 810 / m. 1407'de onun himayesinde Bursa'da yazdı. Daha sonra 1. Mehmed'e intisap eden ve şehzade II. Murad'ın hocalığını yapan Ahmedî Amasya'da divan kâtipliği görevi sırasında vefat etti.
Türk dilinin Eski Anadolu Türkçesi devrinin usta kalemlerinden olan Ahmedî, çeşitli konulardan meydana getirdiği eserleriyle Anadolu sahası Türkçesinin gelişmesine ve klâsik Türk edebiyatının kurulmasında büyük katkılarda bulundu. Onun /skender-ndme adlı mesnevisi esas itibarıyla Büyük İskender'in hayatı, seferleri ve aşklarını anlatır. Iran edebiyatında önce Firdevsf ve daha sonra da Nizâmf-i Gencevî tarafından işlenen bu konuyu büyük bir mesnevi hâlinde ele alan şair, esenni 8754 beyitlik bir hacme ulaştırarak yer yer eklediği bilgilerle ansiklopedik bir mahiyete büründürmüştür. Yurt içi ve yurt dışındaki kütüphanelerde 40'ı aşkın nüshasının günümüze ulaşması, bu mesnevinin ne kadar çok rağbet görüp okunduğunu gösterir. Eserden Ahmedrnin tıp, matematik, astronomi gibi tabii bilimler konusunda da çok geniş bilgi sahibi olduğu anlaşılmaktadır. Aslında h. 792 / m. 1390 yılında bitirilmesine rağmen şairin ölüm yılına kadar eserine sürekli bir takım ilâveler yaptığı anlaşılmaktadır.
Dîvân-i Ahmedî şairin kaside ve gazeller çoğunlukta olmak üzere 848 şiirini bir araya getirdiği yaklaşık 9000 beyitlik hacmiyle eski edebiyatımızın en büyük divanlarından biridir. Klâsik edebiyatın Anadolu sahasındaki belirgin temel taşlarından olan bu eserin en önemli yönü, yaklaşık bir asır boyunca şairlerin büyük bir kısmının bu eserde yer alan şiirlere nazireler yazarak yetişmiş olmalarıdır. Emir Süleyman'ın "Türkçe" manzum bir "Cemşîd ve Hurşfd" hikâyesi yazması emri üzerine kaleme alarak h. 806 / m. 1403 yılında tamamladığı Cemşîd ü Hûrşîd adlı aşk mesnevisi, kısmen Selmân-i Sâvecî'nin (ölm. 1376) aynı isimdeki mesnevisinden tercümedir. Selmân'ın 2700 beyitlik eserine karşılık Ahme-dfnin mesnevisinin 5000 beyte yaklaşması, şairin kendine ait eklemelerin oranını göstermesi bakımından bir ölçü sayılabilir.
Tervîhü'l-ervâh adlı tıp konusunda 1407-1410 yıllarında nazmettiği mesnevisini de bu hükümdar adına hazırlamış ve Bursa'da bitirmişse de daha sonra Çelebi Mehmed'e sunmuştur. Ahmedî'nin Bedâ-yi'ü's-sihr fî sanâyi'i'ş-şî'r adıyla örnekleriyle edebî sanatları tanıtmak üzere kaleme aldığı Farsça risalesi, Reşîdüddin Vatvât'ın Hadâyıku's-sihr adlı eserinin bir özetinden ibarettir. Mirkâtü'l-edeb adlı eseri de Aydınoğlu İsa Bey'in yukarıda adı geçen oğlu Hamza Bey için yazılmış bir Arapça-Farsça manzum lügattir. Ona ait olduğu bilinen Kasîde-i Sarsârî Şerhi ve Hayretü'l-ukalâ adlı eserler henüz ele geçmemiştir.
 
Kaynaklar: Ahmedî, Cemşîd ü Hurşîd, nşr. Mehmed Akalın, Ankara 1975; Ahmedî, İskender-nâme, nşr ismail Ünver, Ankara 1983; M. Fuad Köprülü, "Ahmedî', İA, c. i, s. 216-221; Günay Kut, "Ahmedî", TDVİA, c. II, s. 165-167; Yaşar Akdoğan, Arımedî Divanından Seçmeler, Ankara 1988; Mustafa Özkan, Türk Dilinin Gelişme Alanları ve Eski Anadolu Türkçesi, İstanbul 1995, S. 183-198.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder